
Cildinizin Gizli Gençlik Sırrı
Mezoterapi ile Ameliyatsız Güzellik
Herkes canlı, parlak ve genç görünümlü bir cilde sahip olmak ister. Günümüzde bu hedefe ulaşmak için cerrahi olmayan pek çok yöntem geliştirilmiştir. Mezoterapi, özellikle cilt gençleştirme (mezolifting) alanında adından sıkça söz ettiren, bilimsel temellere dayanan ve profesyonellerce uygulanan bir tedavi yöntemidir. Dr. Bülent Çığşar'ın kliniğinde de uygulanan mezoterapi, doğru endikasyonla ve uzman ellerde yapıldığında cildin görünümünü belirgin şekilde iyileştirebilir.
Peki, gerçekten mezoterapi nedir ve nasıl çalışır? İşte bilimsel gerçekler ve merak ettiğiniz tüm soruların cevaplarıyla mezoterapi rehberiniz.
Mezoterapi Nedir ve Nasıl Çalışır?
Mezoterapi, cildin orta tabakasına (dermis veya “mezoderm” olarak da bilinir) mikroenjeksiyonlar yapılarak vitamin, mineral, antioksidan ve benzeri faydalı maddelerin doğrudan verilmesi esasına dayanan bir medikal estetik tedavisidir. İlk kez 1950'lerde Fransa'da ortaya atılan bu yöntem, yıllar içinde geliştirilerek özellikle yüz gençleştirme, saç tedavisi ve bölgesel incelme gibi alanlarda yaygınlaşmıştır.
Mezoterapiyle cilt altına enjekte edilen çok küçük miktarlardaki hyaluronik asit, vitaminler, amino asitler, mineraller ve enzimler, cilt hücrelerinin ihtiyacı olan yapı taşlarını ve besleyici öğeleri doğrudan doğruya ilgili bölgeye ulaştırır. Bu sayede kollajen ve elastin sentezi artar, kan dolaşımı hızlanır ve ciltte kendi kendini onarma mekanizmaları tetiklenir. Birçok çalışma, mezoterapi sonrasında cildin nem oranının yükseldiğini ve elastikiyet gibi mekanik özelliklerinin iyileştiğini göstermektedir. Yani mezoterapi uygulandığında cilt, daha sıkı, daha elastik ve daha parlak bir görünüme kavuşabilir.

Mezoterapi Kimler İçin Uygundur?
Mezoterapi, genel sağlık durumu iyi olan ve cildinde yenilenme arzu eden hemen her yetişkin için uygun olabilecek bir tedavidir. Kadın veya erkek fark etmeksizin, cildinde matlık, kuruluk, ince kırışıklıklar veya elastikiyet kaybı başlayan kişiler mezoterapiden fayda görebilir. Özellikle 30'lu yaşlardan itibaren, cildin kolajen üretiminin azalmaya başlamasıyla birlikte mezoterapi, oluşan ilk yaşlanma belirtilerini azaltmak ve cilt kalitesini arttırmak için tercih edilebilir. Daha genç yaşlarda da akne izleri, cilt tonu düzensizlikleri veya parlaklık kaybı gibi sorunlar için doktor önerisiyle mezoterapi uygulanabilir.
Her tedavide olduğu gibi mezoterapide de uygun aday profili ve bazı kısıtlar vardır. Hamileler ve emziren anneler için mezoterapinin etkileri tam olarak bilinmediğinden, bu hastalar için risk almamayı ve tedaviyi ertelemeyi öneriyoruz. Ayrıca uygulama bölgesinde aktif enfeksiyonu veya açık yarası olanlar, kontrolsüz şeker hastalığı veya kanama bozukluğu bulunanlar ile enjeksiyon yapılacak maddelere karşı bilinen alerjisi olan kişilerde de mezoterapi uygulanması önerilmez.
Unutulmamalıdır ki mezoterapi kişiye özeldir; her bireyin cilt yapısı ve gereksinimi farklı olduğundan, tedavi planı da bireye özel olarak şekillendirilmelidir.
Mezoterapide Hangi İçerikler Kullanılır?
Mezoterapi kokteylleri, cildin ihtiyacına göre çeşitli aktif bileşenlerin karışımından oluşur. Tek bir standart formül olmamakla birlikte, sık kullanılan içerik kategorileri şunlardır:
Hyaluronik Asit: Cildin nem tutma kapasitesini artıran, dolgunluk ve elastikiyet kazandıran bir molekül. Cilde dolgunluk ve yoğun nem sağlar.
Vitaminler: Cildin sağlıklı işleyişi ve yenilenmesi için gereken vitaminler mezoterapi karışımlarında yer alır. En sık kullanılanlar arasında A vitamini (cilt yenilenmesini destekler), C vitamini (kuvvetli bir antioksidan olup kolajen sentezini destekler ve cilt tonunu aydınlatır), E vitamini (antioksidan koruma sağlar) ve B grubu vitaminler (hücre metabolizmasını düzenler) sayılabilir.
Amino Asitler ve Peptitler: Kolajen, elastin gibi cilt yapı taşlarının sentezi için gerekli olan amino asitler verilir. Mezoterapi kokteyllerinde 20’den fazla çeşit amino asit bulunabilir, bu da kolajen üretimini tetikler ve cildin yeniden yapılanmasını destekler.
Mineraller ve Koenzimler: Çinko, bakır, selenyum, magnezyum gibi mineraller; hücre yenilenmesi ve antioksidan savunma için gereklidir. Koenzim Q10 gibi kofaktörler ise hücre enerjisini artırarak onarım süreçlerini destekler.
Organik Silikon: Kollajen liflerinin çapraz bağlarını destekleyerek cildin sıkılığını artıran bir içeriktir. Cilt yenilenmesi ve fibroblast aktivitesini uyarmak amacıyla mezoterapi solüsyonlarında organik silikon da sıklıkla tercih edilmektedir.

Yukarıda sayılan içerikler, mezoterapi tedavisinin hedeflerine göre tek tek veya kombinasyonlar halinde kullanılabilir. Bu zengin içerik kombinasyonları, cildin ihtiyaç duyduğu pek çok öğeyi tek seferde sunarak etkinliği artırmayı amaçlar. Elbette her hasta için kullanılacak kokteyl, cildin durumu ve hekimin tercihine göre şekillendirilir.
Uygulama Süreci Nasıldır?
Mezoterapi uygulaması genellikle klinik ortamda, uzman doktorlar tarafından gerçekleştirilir.
Cilt analizi sonrası kişiye özel bir tedavi planı oluşturulur. Uygulama günü geldiğinde, mezoterapi yapılacak bölge (yüz, boyun vb.) temizlenir ve dezenfekte edilir.
Mezoterapi enjeksiyonları çoğunlukla çok ince iğnelerle yapıldığından genellikle çok ağrılı değildir. Yine de işlem öncesi konforu artırmak için bölgeye anestezik krem sürülebilir.
Hazırlanan mezoterapi kokteyli, özel ve çok ince uçlu iğnelerle cilt içine enjekte edilir. İğneler yaklaşık 1–4 milimetre derinliğe kadar batırılarak, her bir noktaya çok küçük bir damla solüsyon bırakılır. Doktor, cildin ihtiyaçlarına göre enjeksiyon tekniğini ve derinliğini ayarlar; örneğin bazı alanlara 45 derecelik açıyla yüzeysel girişler yapabilir. İşlem süresi, uygulama yapılan bölgenin genişliğine bağlı olarak genellikle 15-30 dakika kadardır.
Enjeksiyonlar tamamlandıktan sonra cilt tekrar temizlenir. Uygulama yapılan bölgede küçük kabarıklıklar veya noktasal kanamalar olabilir; bunlar normaldir ve genellikle birkaç dakika içinde durur. Gerekirse cilde yatıştırıcı bir krem uygulanabilir. İşlem sonrası herhangi bir bandaj ya da pansuman gerekmez, hasta günlük hayatına hemen geri dönebilir.
Mezoterapi tek seansla da fayda sağlayabilse de en iyi sonuçlar için birden fazla seans şeklinde uygulanır. Cildin durumuna ve yaşına göre seans sayısı belirlenir. Örneğin, yüz gençleştirme amacıyla genellikle 3-6 seans uygulama önerilir. Etkinin korunması için 3-6 ayda bir gibi, doktorunuzun belirleyeceği bir süre zarfında, bakım seansı yapmanın faydalı olduğu bilinmektedir.
İşlem esnasında hasta genellikle hafif bir batma hissi duyar ancak bu rahatsızlık düzeyi tolere edilebilir seviyededir. Anestezik krem uygulandığında konfor artar. Çoğu hasta işleme öğle arası uygulaması gözüyle bakar ve ardından günlük rutinine dönebilir.

Etkinliği: Klinik Çalışmalar ve Bilimsel Veriler
Mezoterapinin cilt gençleştirme üzerindeki etkileri, son yıllarda çeşitli araştırmalara konu olmuştur. Başlarda daha çok deneyimsel veriler ve küçük ölçekli çalışmalar mevcutken, giderek artan sayıda kontrollü klinik çalışma mezoterapinin etkinliğini değerlendirmeye başlamıştır.
2017 yılında yapılan kapsamlı bir klinik çalışmada mezoterapinin cilt gençleştirme üzerindeki etkileri detaylıca incelenmiştir. Araştırmada, hyaluronik asit, vitaminler, antioksidanlar, mineraller ve enzimlerden oluşan bir karışım (Filorga NCTF 135HA) kullanılmıştır. Toplam 5 seans uygulanan mezoterapinin ardından elde edilen bulgular oldukça çarpıcıydı:
Kaz ayağı bölgesindeki kırışıklıkların derinliğinde ortalama %43.3 azalma
Gözenek çapında belirgin %58.5 küçülme
Cildin alt tabakası olan dermis kalınlığında ortalama %20 artış
Dermis yoğunluğunda ise ortalama %24 iyileşme (cilt sıkılığında artış)
Pigment dağılımı homojenliğinde %50'nin üzerinde düzelme
Bu sonuçlar, mezoterapinin cilt kalitesini ciddi oranda artırdığını, cildi dolgunlaştırdığını, sıkılaştırdığını ve genel olarak daha parlak, genç ve sağlıklı bir görünüm kazandırdığını göstermektedir.
Benzer şekilde, 2013 yılında Martine Baspeyras ve ekibi tarafından yürütülen kontrollü bir çalışmada, hyaluronik asit içeren bir mezoterapi ürününün cilt elastikiyeti ve parlaklığı üzerindeki etkileri değerlendirildi. Çalışmaya yaşlanma belirtileri gösteren 55 kadın katıldı. Katılımcıların bir yanaklarına hyaluronik asit enjeksiyonu uygulanırken, diğer yanaklarına fizyolojik serum enjekte edildi.
· Cilt Elastikiyeti: Hyaluronik asit uygulanan bölgelerde cilt elastikiyetinde anlamlı artışlar gözlemlendi. Özellikle sertlik parametrelerinde belirgin iyileşmeler kaydedildi.
· Dermis Kalınlığı: 20 MHz ultrasonografi ile yapılan ölçümlerde, hyaluronik asit uygulanan bölgelerde dermis kalınlığında 1. ayda %3.4, 3. ayda ise %4 artış tespit edildi.
· Cilt Parlaklığı: Standartlaştırılmış fotoğraflar üzerinden yapılan değerlendirmelerde, hyaluronik asit uygulanan bölgelerde cilt parlaklığında anlamlı iyileşmeler gözlemlendi. Katılımcıların %51'i cilt durumlarında belirgin bir iyileşme bildirdi.
Elbette, cilt gençleştirme alanında tek bir mucize yöntem yoktur ve mezoterapi de bir “sihirli değnek” değildir. En iyi sonuçlar çoğu zaman kombine tedavilerle veya yaşam tarzı değişiklikleriyle desteklendiğinde alınır. Ancak burada anlatılan bilimsel veriler, mezoterapinin doğru endikasyonla kullanıldığında gerçek yapısal değişiklikler yaratabileceğini ve bir gençleştirme aracı olarak değerini göstermektedir.

Yan Etkiler ve Güvenlik Profili Nedir?
Mezoterapi, deneyimli profesyoneller tarafından uygulandığında genellikle güvenli kabul edilen bir işlemdir. Uygulamada kullanılan dozlar düşük ve uygulama alanı yüzeyseldir, bu sayede ilacın sistemik dolaşıma karışması minimal düzeydedir. Bunun bir sonucu olarak ciddi yan etki görülme olasılığı son derece düşüktür. Yine de her tıbbi işlem gibi mezoterapinin de bazı olası yan etkileri vardır.
En sık görülen yan etkiler hafif kızarıklık, morarma veya şişlik gibi kısa süreli etkiler olup birkaç gün içinde geçer. Çoğu hasta birkaç gün içinde tamamen normale döner. Uygulama, uygun teknikle ve doğru içeriklerle yapıldığında ciltte kalıcı bir hasar bırakmaz. Hatta bir yaygın görüş, mezoterapinin güvenlik profilinin dermal dolgu veya botoks gibi diğer işlemlerden farklı olmadığı, benzer seviyede tolere edilebilir olduğudur.
Ayrıca FDA (Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi) mezoterapiyi spesifik bir tedavi olarak onaylamamış olsa da, mezoterapide kullanılan maddelerin birçoğu (örneğin vitaminler, ilaçlar) tek tek farklı endikasyonlar için onaylıdır. Bu durum dünya genelinde kabul görmüş bir pratik olup, özellikle Avrupa ve Türkiye gibi bölgelerde mezoterapi uzun yıllardır başarıyla uygulanmaktadır. Nitekim ülkemizde dermatoloji ve medikal estetik alanında mezoterapi, tamamlayıcı ve destekleyici bir tedavi olarak geniş bir uygulama alanı bulmuştur.
Tedavi Sonrası Sizi Ne Bekliyor?
Mezoterapi etkileri kademeli olarak ortaya çıkar. Genellikle ilk 1-2 hafta içinde ciltteki nem artışı ve parlaklık fark edilir hale gelir. Eğer birden fazla seans planlandıysa, Dr. Bülent Çığşar sizi belirli aralıklarla kontrole çağıracaktır. Seanslar ilerledikçe ciltteki ince çizgilerin yumuşaması, ton eşitsizliklerinin azalması gibi gelişmeler güçlenerek devam eder.
Tedavi protokolü tamamlandıktan sonra, elde edilen sonucun korunması için 3 ya da 6 ay sonra sizi bir pekiştirme seansı için kliniğimize davet edebiliriz. Bu, cildin kazanımlarını sürdürmesine ve uzun vadede yaşlanma belirtilerinin minimumda tutulmasına yardımcı olur.
Mezoterapi sonrası hasta, kendine iyi baktığı takdirde, daha aydınlık, taze ve dinlenmiş görünen bir cildin keyfini sürebilir. Bu süreçte sabırlı olmak önemlidir; çünkü kollajen üretimi ve doku yenilenmesi bir gecede tamamlanmaz. Ani ve yapay bir değişim yerine, cilt kalitesinde kademeli bir iyileşme sağlandığı için sonuçlar oldukça doğal durur.
Daha Fazla Bilgi ve Danışma için İletişime Geçin
Mezoterapi ile cilt gençleştirme konusunda aklınıza takılan başka sorular mı var? Sizin için bu tedavinin uygun olup olmadığını merak ediyorsanız, Dr. Bülent Çığşar Kliniği olarak size yardımcı olmaktan memnuniyet duyarız. Bilimsel temelli yaklaşımla ve kişiye özel tedavi planlarıyla hizmet veren kliniğimizde, mezoterapi ve diğer cilt gençleştirme yöntemleri hakkında detaylı bilgi alabilirsiniz.
Bize ulaşın, uzman ekibimiz sorularınızı yanıtlasın ve sizin için en doğru çözümü birlikte planlayalım. Sağlıklı ve güzel bir cilt için gereken desteği almaktan çekinmeyin – profesyonel eller, güvenilir yöntemler ve samimi bir ortamla her zaman yanınızdayız!
Daha fazla bilgi veya randevu talebi için kliniğimizle iletişime geçebilir, cildiniz için en iyi planlamayı yapmak için ücretsiz danışmanlık randevunuzu hemen alabilirsiniz.