
Sonbaharda Cilt Yenilenme: Kimyasal Peeling ile Sağlıklı Bir Başlangıç
Yaz mevsimi geride kaldı. Yazın bitişiyle birlikte cildimiz güneş, rüzgâr ve tuzlu suyun etkisiyle yorgun düşebilir. Aynaya baktığınızda yüzünüzde beliren matlık, lekeler veya küçük pürüzler dikkatinizi çekiyor mu? Sonbahar, cilt bakımında bir dönüm noktasıdır. Peki, sonbaharda cildinizi nasıl canlandırabilirsiniz? İşte tam bu noktada kimyasal peeling hem cildinizi yenilemek hem de yeni sezona ışıl ışıl başlamak için en etkili yöntemlerden biri.
Dünya genelinde kimyasal peeling uygulamalarının son yıllarda belirgin bir artış trendinde olduğu görülüyor. Uluslararası Estetik Plastik Cerrahi Derneği (ISAPS) verilerine göre 2022 yılında plastik cerrahlar tarafından dünya çapında 844.616 kimyasal peeling işlemi gerçekleştirildi; bu rakam bir önceki yıla göre yaklaşık %58 artış anlamına geliyor. Bu hızlı yükseliş, pandemi sonrası dönemde cilt bakımına artan ilgiyi yansıtıyor. Kimyasal peeling, global olarak en popüler ameliyatsız estetik işlemler arasında ilk sıralarda yer alıyor – 2022 itibarıyla dünyada en sık uygulanan 4. ameliyatsız estetik prosedür konumunda. (Kaynak: ISAPS INTERNATIONAL SURVEY ON AESTHETIC/COSMETIC PROCEDURES)Avrupa’da da benzer şekilde minimal invaziv cilt bakımına talep büyümekte; özellikle daha az iyileşme süresi gerektiren işlemlere yönelim nedeniyle Avrupa kimyasal peeling pazarı son yıllarda belirgin bir genişleme gösteriyor. Ülkemizde de estetik ve dermatolojik uygulamalara ilgi yüksek olmakla beraber, spesifik sayısal veriler sınırlı. Ancak Türkiye, kozmetik dermatoloji ve medikal estetik alanında bölgesel bir merkez haline geldiği için, kimyasal peeling işlemlerinin de kliniklerde yaygın uygulandığını söylemek mümkün. (Kaynak: Grand View Research: Chemical Peel Market Size & Share, Industry Report, 2030)
Kimyasal Peeling Nedir?
Kimyasal peeling, etkinliği kanıtlanmış bir cilt yenileme yöntemidir. Cildin üst tabakasındaki ölü hücreleri kontrollü bir şekilde soyarak alttaki daha sağlıklı ve parlak cilt tabakasının ortaya çıkmasını sağlayan bir yöntemdir. İşlem sırasında kullanılan farklı asitler, cilt sorununa ve cilt tipine göre seçilir. Böylece cilt tonu eşitlenir, lekeler hafifler, gözenekler sıkılaşır ve cilt daha canlı bir görünüme kavuşur. Uygulama kısa sürede yapılır, iyileşme süresi genellikle birkaç günle sınırlıdır ve ameliyatsız olduğu için yoğun tempolu yaşam tarzına kolayca uyum sağlar.

Kısaca:
Güneşin bıraktığı lekeleri hafifletir
Cilt tonunu eşitler
Gözenekleri sıkılaştırır
Cilde taze, canlı bir görünüm kazandırır
Doğru seçilmiş bir peeling ile birçok kişi ilk uygulamadan itibaren cildinde gözle görülür iyileşme fark edebilir. Son yıllarda yapılan klinik çalışmalar ve derlemeler, kimyasal peeling’in çeşitli cilt sorunları üzerindeki olumlu etkilerini doğruluyor. Örneğin, akneye eğilimli ciltlerde salisilik asit, glikolik asit, mandelik asit gibi organik asitler ile yapılan peelinglerin akne lezyonlarını ve akne sonrası oluşan lekeleri belirgin ölçüde azalttığı rapor edilmiştir. (Kaynak: Dermatology Times: Evaluating the Efficacy and Safety of Organic Acids in Chemical Peels for Acne)
Etkinliği: Klinik Sonuçlar, Başarı Oranı ve Cilt Sorunlarına Etkisi
Kimyasal peeling, ciltteki birçok sorunu hedefleyebilen çok yönlü bir uygulamadır. Hangi tip peelingin kullanılacağı, kişinin cilt tipi ve problemi doğrultusunda uzman tarafından belirlenir.
Akne ve Akne İzleri
Akne problemi yaşayan birçok kişi için kimyasal peeling adeta kurtarıcıdır. Yukarıda bahsi geçen çalışmada da belirtildiği gibi işlem esnasında kullanılan organik asit bileşenleri gözenekleri açarak aktif sivilceleri azaltır ve akne sonrası lekeleri belirgin şekilde hafifletir. Bu uygulamalar sayesinde cilt daha pürüzsüz ve homojen bir görünüme kavuşur.
Lekeler ve Hipersigmentasyon
Güneş veya hormonal değişiklikler nedeniyle oluşan lekeler için orta derinlikte TCA (trikloroasetik asit) peeling etkili bir çözümdür. 2023’te yapılan klinik bir çalışma, %15 TCA ile yapılan peelingin melazma (ciltte görülen yaygın kahverengi lekeler) şiddet skorunu diğer yöntemlerden daha fazla azalttığını göstermiştir. Yani TCA peeling, koyu lekelerin görünümünü hafifletmek isteyenler için güçlü bir alternatiftir.
Cilt Canlandırma ve İnce Çizgiler
Peeling uygulamalarının ciltte yarattığı genel gençleştirme etkisi de oldukça dikkat çekici. Ölü deri tabakasının uzaklaştırılması ve hücre yenilenmesinin hızlanması sayesinde peeling işlemi, cilt dokusunu genel olarak yeniler. İnce kırışıklıkların görünümünde hafifleme, gözeneklerin sıkılaşması ve cildin daha parlak bir görünüme kavuşması sağlanır. Kimyasal peelingler, cilt tonunu eşitleyip dokuyu iyileştirmede en etkili ameliyatsız yöntemlerden biri olarak değerlendirilmiş ve araştırmalarda hastaların %85’inden fazlasının sonuçlardan memnun kaldığı bildirilmiştir. (Kaynak: Journal of Clinical and Aesthetic Dermatology)

Özetle, kimyasal peeling akneden lekelere, matlık ve canlılık kaybından ince çizgilere kadar pek çok yaygın cilt sorunu üzerinde olumlu etki gösterebilen, klinik etkinliği yüksek bir uygulama. Elbette bu etkinin en iyi şekilde ortaya çıkması için doğru hasta ve doğru peeling tipinin eşleştirilmesi, işlemin uzman kişilerce gerçekleştirilmesi önem taşıyor.
Güvenlik ve Dikkat Edilmesi Gerekenler
Kimyasal peeling, ehil ellerde uygulandığında genel olarak güvenli kabul edilen bir işlem olsa da yan etki profilini iyi bilmek ve uygun önlemleri almak gerekir. Doğru uygulayıcı tarafından, doğru endikasyonla ve hastanın cilt tipine uygun solüsyon seçilerek yapıldığında komplikasyon ihtimali oldukça düşüktür. Hastaların da işlem sonrası bakım talimatlarına uyması, güneşten korunması ve cildini temiz tutması, elde edilecek sonucun güvenliği ve kalıcılığı açısından büyük önem taşır.
Olası Yan Etkiler ve Riskler:
Kızarıklık ve Pullanma: Yüzeysel veya orta derinlikte peeling sonrasında birkaç gün süren kızarıklık, kuruma ve soyulma beklenebilir.
Pigment Değişiklikleri: İşlem sonrası ciltte koyulaşma (hiperpigmentasyon) veya tam tersi beyazlama (hipopigmentasyon) olabilir. Bu durum özellikle buğday veya esmer tenlilerde görülme riskinden dolayı, peeling derinliği ve kullanılan solüsyon cilt tipine göre ayarlanmalıdır.
Enfeksiyon Riski: Cilt bariyerinin geçici olarak zayıflaması, bakteriyel veya viral enfeksiyonlara zemin hazırlayabilir. Uçuk geçmişi olan kişilerde peeling sonrası uçuk alevlenmesi sık görüldüğü için doktorlar bazen antiviral kremler önerir.
Özel Durumlar: Son 6 ay içinde izotretinoin (Roaccutane) kullanmış kişilerde yara izi riski nedeniyle peeling önerilmez. Ayrıca aktif enfeksiyon, keloid öyküsü veya hamilelik döneminde de kimyasal peeling uygun olmayabilir.

Kimyasal peeling konusunda en önemli faktör, işlemin doğru kişi tarafından doğru şekilde uygulanmasıdır. Dr. Bülent Çığşar ve ekibi, her hasta için bireysel bir değerlendirme yaparak cilt tipine uygun peeling türünü seçer. İşlem öncesinde detaylı bir danışmanlık süreci yürütülür; kullanılan asit türleri, seans sayısı ve beklenen sonuçlar hakkında bilgi verilir. Böylece hasta, ne beklemesi gerektiğini bilir ve olası yan etkiler ve riskler minimuma indirilir.
Kimler İçin Uygundur?
Genellikle cildinde yüzeysel sorunlar yaşayan, genel sağlığı yerinde ve gerçekçi beklentileri olan kişiler için ideal bir seçenektir. Örneğin akne izleri, hafif güneş lekeleri, cilt yüzeyinin pütürlü olması veya genişlemiş gözenek sorunu olan, cildindeki matlıktan şikayet eden veya ince çizgilerini hafifletmek isteyen kişiler kimyasal peelingden fayda görebilir. Cilt tonunu eşitlemek, daha parlak ve taze bir görünüm elde etmek isteyenler için de yüzeysel/orta peelingler güzel sonuçlar verebilir. Peeling; yüz, boyun, dekolte ve eller gibi alanlarda uygulanabiliyor olmasıyla da çok yönlü bir yöntemdir.
Bununla birlikte, her cilt tipinde yaklaşım aynı olmaz. Açık tenli kişiler kimyasal peeling için en uygun adaylar olarak kabul edilir, çünkü bu cilt grubunda istenmeyen pigment değişikliği riski düşüktür ve cilt genelde hızlı iyileşir. Buğday veya esmer tenli kişilerde ise derinlik ve solüsyon seçimi daha dikkatli yapılır; genellikle daha yüzeysel peelingler tercih edilir ve işlem sonrası hiperpigmentasyon riskine karşı önleyici kremler kullanılır.
Dr. Çığşar’ın yaklaşımı gereği her hastanın cilt tipi, yaşam tarzı ve beklentileri detaylı olarak analiz edilir. Böylece uygulama kişiye özel şekilde planlanır ve en iyi sonuçların alınması amaçlanır.
Neden Sonbahar?
Sonbahar ve kış mevsimleri, kimyasal peeling için en uygun dönemler olarak kabul edilir. Bunun başlıca nedeni, işlem sonrası cildin güneşten korunması ihtiyacıdır. Yazın güçlü UV ışınlarına maruz kalmış cilt, sonbaharda bir bakıma “onarım” dönemine girer. Güneş ışınları işlemden sonra istenmeyen yan etkilere (örneğin lekelenmeye) yol açabileceğinden, güneşin daha zayıf olduğu sonbahar/kış döneminde peeling yapmak çok daha güvenlidir. Azalan UV maruziyeti, işlem sonrasında cildin korunmasını kolaylaştırır ve hiperpigmentasyon riskini en aza indirir. Ayrıca yaz boyunca ciltte birikmiş olan ölü tabaka, güneş lekeleri ve donuk görünüm, sonbaharda yapılacak bir peeling ile ciltten uzaklaştırılarak yerini daha parlak bir cilde bırakır. Bir bakıma, kimyasal peeling sonbaharda cilde “yaz temizliği” yapma fırsatı sunar.

Sonbahar ve kış aylarının bir diğer avantajı da hava şartları ile ilgilidir. Sıcak ve nemli yaz günlerinin aksine, sonbaharda havalar serinler ve nem oranı düşer. Bu da peeling sonrası cildin daha az terleyip daha az yağlanacağı, dolayısıyla iyileşme döneminin daha konforlu geçeceği anlamına gelir. Bu nedenle dermatologlar, cilt yenileme işlemlerinin “peeling sezonu” olarak anılan sonbahar ve kış aylarında yapılmasını tavsiye ederler.
Cildinizin sağlığı ve güzelliği için sonbahar sezonunu değerlendirmek, kendinize verebileceğiniz en güzel hediyelerden biri olabilir.Kimyasal peeling, sonbaharın serin havasıyla birleştiğinde cildiniz için güçlü bir tazelenme fırsatı sunar. Yaz boyunca yıpranan derinizden arınarak daha sağlıklı, parlak ve pürüzsüz bir cilde sahip olmak, aynı zamanda kendinizi psikolojik olarak daha iyi hissetmenizi sağlar. Unutmayın, doğru uygulayıcı ve kişiye özel planlama ile peeling işlemi yüksek oranda güvenli ve etkilidir.
🔹 Siz de sonbahar ve kış sezonunda cildinizi yenilemek istiyorsanız bizimle iletişime geçin. Dr. Bülent Çığşar ve deneyimli ekibimiz, cilt tipinizi ve ihtiyaçlarınızı değerlendirerek size en uygun peeling programını planlasın. Yeni sezona taze ve sağlıklı bir başlangıç yapmak için bir adım atın!
Daha fazla bilgi veya randevu talebi için kliniğimizle iletişime geçebilir, cildiniz için en iyi planlamayı yapmak için ücretsiz danışmanlık randevunuzu hemen alabilirsiniz.
